Bizim Ali köydeyken bir kıza gönlünü vermiş. Alinin maddi durumu yokmuş. Eğitim durumu da sıfırmış. Fakat çok içi yanık. Sevdasından deliye dönmüş. Fakat Naciye'nin babası kızı evden dışarıya yalnız başına göndermiyormuş. Tabi ki Ali de Naciye'yi göremediği için çok üzülüyormuş. Naciye'nin babası bir gün kahveye gitmiş. Oğlu askerde olduğu için birisinin mektup yazması gerekiyormuş, Fırsat bu fırsat diyerek Ali hemen:
- "Amca ben mektup yazmayı biliyorum" Adam da:
- "Tamam oğlum bir zahmet eve gidelim, mektubu orada yazarsın." demiş. Tabi ki Ali sevinçten uçuyormuş. Çünkü Naciye'yi yakından görecek. Neyse bizim Ali oturur sandalyeye, Naciye'nin babası da yanında:
- "Oğlum yaz" der. Ali alır kalemi, kağıdı. Başlar yazmaya. Tabi ki adam başlamış önce selam kelam diye. Bizim Ali yazmış da yazmış. Halbuki sadece çiziyor kalemle kağıdı. Çünkü okula gitmemiş. Okuma yazması yok. Çaktırmıyor tabi. Naciye'nin babası:
- "Bitti oğlum" der. Ali derin bir nefes alır. O esnada Naciye'nin babası der:
- "Oğlum sağol, seni de çok yorduk kusura bakma. Hele sen bize mektubu baştan sona kadar bir oku. Unuttuğumuz bir şey kalmasın." Tabi ki bizim Ali'yi o an ter basar ve der:
- "Amca tamam ama ben bir hava alıp geleyim, sonra hemen okurum." der. Fakat gidiş o gidiş. Bir daha da geriye dönüşü yok.
5 Şubat 2012 Pazar
Hava Alıp Geleyim
Yaşanmış Hikayeler
Etiketler:
Yaşanmış Hikayeler
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder