Karlı bir kış günüymüş. Yağan kardan üşümüş küçük kırlangıç, yalnız bir adamın
penceresinin dışına gelip gagasıyla camı tıkırdatmış. Adeta adamın onun
içeri girmesine müsaade etmesini istemiş. Yalnız adam bu isteği
görmüş:
- "Olmaz alamam, git başımdan" der gibi kuşu kovalamış, sonra da
kendi kendine söylenmiş:
- "Hıh, camı tıkırdatmakla kendisini içeri
alacağımı mı sanıyor acaba?" Gecenin ilerleyen saatlerinde canı
sıkılmış, rüzgar ve soğuk arttıkça yalnız adamı daha başka düşünceler
sarmış, kırlangıcın arkadaşlığını geri tepmekten biraz pişmanlık duymuş.
- "Keşke kuşu içeri alsaydım. Ona biraz yiyecek verirdim. Minik kuş
oradan oraya uçar, neşeli sesler çıkartır, cıvıldar, yalnızlığımı
paylaşırdı" demiş. Ertesi sabah ilk iş pencereyi açıp, etrafına
bakınmış adam, belki kırlangıç oralarda bir yerlerde olabilir diye
düşünmüş. Ama görememiş zavallı kırlangıcı. Uzun kış geçmiş, yine yaz
gelmiş. Etrafta kırlangıçlar, cıvıldıyarak uçmaya başlayınca, yalnız
adam, heyecanla camını sonuna kadar açıp kuşu beklemiş. Ama hiç gelen
olmamış. Onun hevesle havada uçan kuşlara baktığını gören komşusu
hikayeyi öğrenince hafif buruk bir sesle:
- "Sevgili komşum, anlaşılan
sen kırlangıçların sadece 6 aylık bir ömürleri olduğunu bilmiyordun?"
demiş. Bunu işiten yalnız adam çok üzülmüş ama üzülmek için de artık geç
kaldığını anlamış.
Dikkatli olun. Farkında olun. Kendinize bir sorun.
Acaba, siz kaç kırlangıç kovaladınız? Hiç geri çevirmediniz mi bugüne
kadar size sunulan bir dostluğu. Hayatta bazı fırsatlar vardır ki,
sadece bir kez karşımıza çıkar. Değerini bilemezsek kaçıp giderler ve
asla geri gelmezler.
18 Ekim 2016 Salı
Yalnız Adam Ve Kırlangıç
Yaşanmış Hikayeler
Etiketler:
Yaşanmış Hikayeler
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder