Karakurbağa yirmiyedi ocak gecesi şehrin
kuzey yakasındaki evini terkedip gitti. O gece şehirdökülür,
karakurbağanın neden vıraklamadığını düşünüyorlardı. Şehre doğru
vıraklayan kurbağa göçmeye karar verdiği gün susmak zorunda kalmıştı.
Yosun yatağını, ıvır zıvır eşyaları toparlayarak nehir kıyısına yüzdü.
Büyükçe bir nilüfer yaprağına veda mektubunu yazdı. Yirmisekiz ocak
sabahı, meraklı birkaç adam kurbağayı aramak için yola koyuldular.
Adamlardan biri su ürünleri uzmanıydı. Diğeri tankerlerle evlere su
taşıyan bir firmanın sahibi. Bir diğeri de çevreyi koruma derneği kurucu
üyesi. Karakurbağanın veda mektubu şehrin büyük meydanında halka karşı
okundu. Herkes gözyaşları içinde çılgınca alkış tuttu. Müzeler genel
müdürü bu kıymetli bir vesikadır diyerek mektuba el koydu. Onu büyük bir
cam fanus içinde turistlere göstermek istiyordu. Hiçkimse ama hiçkimse
kurbağanın nereye gittiğini merak etmemişti. Çirkin, zavallı ve kaygan
karakurbağa kimin umurundaydı. Yıllar sonra mavı gözlü bir çocuk, müzeyi
gezerken veda mektubunu gördü. babasına nilüfer yaprağının niçin müzeye
konulduğunu sordu. Baba, o bir mektuptur dedi. Karakurbağanın göçünü
anlatıyor. Okursan daha iyi anlarsın. Mavi gözlü çocuk mektuba eğildi ve
okumaya başladı ;"Bana şehre doğru vıraklayan kurbağa adını siz
verdiniz. Yıllar var ki nehrimi kirletmemeniz için haykırıyorum. Artık
evimi terketmek zorundayım. size yalnızlığı, kirletilmiş güzellikleri ve
sun'i alışkanlıklarınızı bırakıyorum. İçimde saklı kalan binlerce satır
var. Vıraklamak nedir?ilemezsiniz. Bizim de gönlümüzce ağlamaya,
anlamaya, yaşamaya hakkımız var. Bunu bilemezsiniz. Ben sizin halinize
ağlamıyorum. Evimi terkedeceğim, onun için üzülüyorum. Bu nehrin anlamı,
yosun bağlamış kurbağa yuvalarında saklıdır. Sizin gözleriniz mavi. Ama
benim nehrim kahverengiye çalıyor. İçinizde bir kurbağa
barındıramayacak kadar küçüldünüz. Nehir akıp giden bir yoldur. Asırlar
bu yolu izliyor atalarımızı Yosun bahçelerinde büyüyor çocuklarımızı
Kirli nehir, solmuş beyaz bir gül gibi dağılır gider. Siz hiç güneşin
misafir olmadığı kıranlık bir yuvada yaşamak ister misiniz? Ben istemem
Yine de ağlamayacağım. İçinizdeki nehirleri soldurmuşsunuz, benim nehrim
solmuş ne çıkar. Mavi gözlü çocuğun içi burkulmuş, gözleri dolu dolu
olmuştu. babasına döndü sorular sormaya başladı ; İçimizdeki nehrin
anlamını öğrenmek istiyordu. Bütün ısrarlarına rağmen baba, soruları
cevapsız bıraktı. Doğrusu ne diyeceğini bilememişti. Mavi gözlü çocuk
karakurbağanın neden göçtüğünü anlamak istiyordu. söylemek istediği
önemli düşünceleri vardı. Son bir kez daha babasına döndü ve"içimdeki
nehrin kurumasını istemiyorum" dedi. Hem hiç bir kurbağa nehrini
terketmesin. Ya da benim gözlerim mavi olmasın.
18 Ekim 2016 Salı
Kara Kurbağa ve Mavi Gözlü Çocuk
Yaşanmış Hikayeler
Etiketler:
Yaşanmış Hikayeler
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder