BIRINCI DAKIKA: Sevgili günlük, Bu sabah Hürriyet'in Kelebek
ekinde sigarayı bırakmanın vücuda yaptığı olumlu etkileri anlatan bir
haber okudum. Bu tarz haberlerden oldum olası tiksinmeme rağmen nedense
coşup sigarayı bırakmaya karar verdim. Kararım kesin, sigarayı
bırakıyorum. Bu kararımın vücuduma etkilerini gösteren tabloyu başucuma
astım. İçimin zehirden temizlenmesini tabloya bağırak daha rahat
hissedeceğim. şimdi masanın üzerindeki dolu sigara paketini buruşturup
çöpe sağlıyor ve sağlıklı gürbüz bir kişi olma yolundaki ilk adımımı
atıyorum.
SEKIZINCI SAAT: Sevgili günlük, Tabloya göre sigarayı
bıraktıktan sekiz saat sonra tansiyon ve nabız normale dönüyormuş.
İnanır misin, bunu hissediyorum Sanırım. tamam, tansiyon ve nabzımın
bundan sekiz saat önceki halinde de anormallik hissetmemiştim, ama
normale dönmesi iyi bir şey herhalde. Coşkumu paylaşmak için Teoman'ı
aradım, sigarayı bırakmama " geçici Ubeyd Korbey sendromu"adini takti.
"oğlum" dedim, "bak tam sekiz saattir sigara içmiyorum, tansiyonum ve
nabzım cillop gibi oldu". Bunu söyleyince kendi nabzının ve tansiyonunun
da harika olduğunu söyledi, meğer sekiz saattir uyuyormuş. Y_a_v_s_a_k
iste, ben ne diyorum o ne diyor. Yalnız laf aramızda, kafama takıldı
gerçekten, demek ki günde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin
tansiyonu ve nabzı da günde bir kere normalleşiyor. E peki, tansiyon ve
nabız günde üç kez normale dönemeyeceğine göre benim kazancım ne bu
isten? Demek ki, Savaşı erken bırakmayacaksın. Yoksa Teoman
i_t_i_n_d_e_n ne farkım kalır? Onun tansiyonu da normal, benimki de.
Neyse, bakıcaz.
ONUNCU SAAT: Sevgili günlük, Sigarayı bırakırken
başlangıcın çok zor geçtiğini duymuştum. Hiç de değilmiş. Az önce yemek
yedim, iştahım açılmış, yemeklerin tadını daha iyi aldım. Yıllardır ilk
kez yemeğin üzerine sigara içmeyeceğim.
ON BIRINCI SAAT: Acaba azaltarak
mi bıraksam? Sadece yemeklerden sonra içsem mesela? Yok yok, dayaİmam
lazım. Kuruyemişçiye gidip kabak çekirdeği alayım, oyalanırım.
ON ÜÇÜNCÜ
SAAT: İki saattir aralıksız kabak çekirdeği yiyorum. Ve bir de yılduran
dejavu: "abi bu çekirdeğe elini sürünce bırakamıyorsun. "
ON DÖRDÜNCÜ
SAAT: Kabak çekirdeğini bırakınca yemekten sonrakine benzer bir sigara
içme isteği uyandı. Çöpe attığım sigara paketini ararken telefon çaldı,
Teoman mis. "Sağlığında yeni düzelmeler var mı?" diye sorup kahkaha
attı. Vay ayı vaaay, sigarayla mücadelemde basarisiz olmamı bekliyor
demek ki. Bu beni sinirlendirmekten çok kamçıladı. Ulan Teoman,
görüşürüz bakalım. İlk isim sigara paketinin olduğu çöp torbasını evden
atmak.
ON YEDINCI SAAT: Sevgili günlük, Kendimden utanıyorum. Az önce
kapıdaki çöp torbasını geri almaya karar verdim, kapıcı g. türmüs.
Kararsızım, sigarayı bırakanların sinirli olmaya başladığı ve kilo
aldığı söyleniyor. Şişman ve sinirli biri olup Hüseyin'e benzemeyeyim
sakin?
YIRMI DÖRDÜNCÜ SAAT: Sevgili günlük, Biliyor musun, sigarayı
bıraktıktan 24 saat sonra kalp krizi riski yüzde 25 azalıyormuş. Fena
değil ha, ne dersin? Teoman'ı aradım az önce, sana en fazla 15 gün
veriyorum dedi. Kalp krizi riskinin azalmasından söz ettim, güldü. Gül
bakalım Teoman efendi, gül. Gidip kabak çekirdeği alayım.
IKINCI GÜN:Sevgili günlük, Dün çok kötü geçti. Kuruyemişçiye gidip bir kilo kabak
çekirdeği aldım. Gazeteleri çıkmadan okusaydım keşke, Hincal Uluç
kösesinin yazısını "kabak çekirdeğinin cinsel güce katkılarına ayırmış.
Allahım, ya kuruyemişçi de okumuşsa yazıyı? Ulan yüz gram al çık, bir
kilo niye alıyorsun? Bundan sonra o dükkanın önünden geçemem.
ÜÇÜNCÜ GÜN:
Sevgili günlük, Çok güzel bir gündeyiz. Sigarayı bırakmamın üzerinden
72 saat geçti, yani sinir uçlarım bugünden itibaren yenilenmeye
bağlıyor. Daha da güzeli, sevgilim geliyor. Bugün biraz sinirli gibiyim,
kızın yanında arıza yapmasam bari.
DÖRDÜNCÜ GÜN: Sevgili günlük, Dün ne
güzel başlamıştı hatırlarsın, ama korktuğum başıma geldi ve sevgilimle
kavga ettim. Her şey iyi başlamıştı halbuki. Bir ara dışarı çıktık, ben
sosisli sandviç almak istedim, hanımefendi karşı çıktı. Neymiş,
yürüyerek yemek yenilmezmiş. Durduk yerde kavga çıktı. Sonunda
dayanamayıp karşıdaki lokantaya gittim ve patlıcan musakka söyledim.
Garsın tabağı getirir getirmez hatunun yanına koştum ve "yürüyerek
yemekşöyle yenmez şöyle yenir" diyerek elimde tabak yürümeye başladım.
Bir yandan da musakkayı yemeye çalışıyorum. kız kaçmaya başladı, ben de
pesinden koşuyorum. Bir ara ağzımdan köpükler çıktığını fark edince
durakladım. Elimdeki tabağı çöpe atıp eve döndüm. Sevgilimin
telesekreterine not bıraktım, umarım arar.
BESINCI GÜN Bu sabah
İstikbal'den çek - yat gelecekti, öğlene kadar bekledim, ne gelen var ne
giden. Birden sinirlerim tepeme çıktı, elimde odunla beklemeye
başladım. Hayır, niye sözünde durmuyorsun kardeşim? Sabah dediysen sabah
getir. Adamlar saat üçte geldiler, ben odunla kapıya çıkınca tedirgin
olup kaçtılar. İstikbal'i arayıp siparişi iptal ettim, Yataş'ı var
Mobella'si var canım, banane yani.
ALTINCI GÜN Sevgilim aradı, bana çok
kızgın olduğunu söyleyip bir çuval zır zır yaptı. Zaten ona moralim
bozuk, bir de Teoman gelip karşımda fosur fosur sigara içmesin mi?
Dumanı suratıma üflediğinde çaktıİmamaya çalışarak içime çekmeye
çalıştım. Ulan özlemişim be.
YEDINCI GÜN Kabul etmem gerekir ki bugün
çok sinirliydim. Gevşemek için televizyonu açıp belgesel izlemeye
başladım. Discovery Channel'da Timsah Avcısı diye bir lavuk var, 10
dakika dayanamadım herife. Eline bir yılan almış, yılan çıtır çıtır
ısırıyor, bu gevrek gevrek gülüyor. Neymiş, yılan zehirsizmiş. Ya
arkadaşım, zehirsiz diye ne bu yani? National Geographic'i açıyorum,
zürafalar var, daha iyi. Ama zürafalardan, Mary ve ailesi diye söz
ediliyor. Allah belanızı versin hepinizin. Süt içip uyumaya karar
veriyorum, süt şişesinin üzerine "lütfen çalkalayınız"yazmışlar. Çal -
ka - la - mi - yo - rum. Mecbur muyum lan sizin şişenizi temizlemeye.
Para almasını biliyorsunuz essogluessekler sizi be!
SEKIZINCI GÜN akşam
arkadaşlarla bira içmeye gittik. Bu insanlar ne kadar anlayışsız var ya
günlük, aklin oynar. Ulan zaten sigarasız bira içiyorum, beynim
sulanmış, hala üzerime geliyorlar. Masada ideolojik hadise çıktı, dışarı
kadar uzadı. Tartışma sorun değildi de "sigarayı bıraktığından beri
kilo aldın lan koca g. t" deyince dayanamayıp kafa attım Teoman'a.
Yapmasam iyiydi.
SEKIZINCI GÜN Teoman arayıp bir daha benimle görüşmek
istemediğini söyledi. Çok umurumdaydı lavuk. gereken cevabı verdim
zaten. Bu arada, gazetede okudum yine. Sigarayı bırakmanın çeşitli
yöntemlerinden bahsediyordu. Azaltarak bırakma ve marka değiştirerek
bırakma maddeleri ilgimi çekti. Acaba? Ama yok yok, bu kadar dayandım,
gerisini getirmek lazım.
DOKUZUNCU GÜN Sevgili günlük, Sana ne zamandır
sevgili günlük diye seslenmediğimi fark ettim. Oysa sen bu dünyada beni
anlayan tek varlıksın, tek dostumsun. Bugün ne oldu biliyor musun,
sevgilim beni terk etti. Alçak kadın, manyaklaştığımı söyleyip ayrıldı
benden. Bu arada kabak çekirdeğinin b. kunu çıkardım, her tarafımda
sivilce çıktı.
ONUNCU GÜN İki gün önce, sigarayı bırakmanın çeşitli
yöntemlerinden söz etmiştim. Ben iki yöntemi birleştirip hem marka
değiştirdim hem de azalttım. Günde üç tane yemeklerden sonra Parliement
içiyorum. O kadar zaman sonra ilk içilen sigaranın bir güzel kafası var,
şaşırırısın.
ON BIRINCI GÜN Kendime bir iyilik yapıp sigarayı beşe
çıkardım. Ha üç, ha beş. Eskiden günde bir paket içiyordum, şimdi beş
tane içiyorum. Yine kazançlıyım yani.
ON IKINCI GÜN Bugün gazetede
Amerika'da yapılan bir araştırmayla ilgili haber okudum. Habere göre
günde 10 taneye kadar sigaranın çok fazla zararı yokmuş. Üstelik
sigaranın markasını değiştirmekten falan bahsedilmiyordu. Mademşöyle
günde 10 tane Camel içebilirim.
ON ÜÇÜNCÜ GÜN Sevgilimi ve Teoman'ı
arayıp özür diledim. Sevgilim, bir süre daha görüşmek istemediğini
söyledi. Ağzımdan köpükler çıkarken koşturduğum sahneyi unutamıyormuş.
Haklı kız, bir şey söyleyemedim. Teoman aramızda geçen hadiseyi sigaraya
yordu, ona göre yavaş yavaş sigara içmeye başlayınca beynim tekrar
faaliyete geçmiş. Neyse barıştık ve yarin akşam buluşmaya karar verdik.
ON DÖRDÜNCÜ GÜN Teoman'la ocak başına gittik. İçtiğim sigaraları
saymadım. Teoman'ın da dediği gibi, sigaranın zararlarını bilerek
içiyorum, kime ne? Sana da soruyorum günlük, sanane?
ON BESINCI GÜN
Püfür püfür içiyorum sigaraları. Bir de, "sigaraya tekrar başlayınca ne
olur"tablosu yapmaya başladım. Sevgilim de bir daha sigarayı
bırakmayacağım sözünü verince geri döndü. Elveda günlük, bir daha isim
olmaz seninle.
16 Ekim 2016 Pazar
Sigarayı bırakıyorum
Yaşanmış Hikayeler
Etiketler:
Yaşanmış Hikayeler
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder